27 Şubat 2012 Pazartesi

MEMELER BAŞ KALDIRMIŞ

     Allahım beni yaratırken küçük bir detayı atlamış sanırım.Ergenlik döneminde büyümeye başlayan memelerim devamında bir adım daha atamadan evrimini tamamlamış olmalı ki mercimekle fındık arasında ki bir boyutta sıkışıp kaldı.En büyük derdimde bu oldu zaten bu yaşa kadar...İlk sevgilim tshirtüm biraz acılınca benim ufaklıklara 'kapada üsümesinler büzüşüp yok olmasınlar' diye ilk lafını soktu.Bu konuyu tam kapatmıştım ki ondan sonraki sevgilimde yine küçük bir frikik sonrasında tam utanma numarası yapıcaktımki 'kapat istersen yada amaaan aç gitsin varlığı yokluğu bir ' deyip benim ufaklıkları iyice içine kapanık bir psikolojiye soktu.Ben tam 'aman canım onunda memesi küçük bununda ufak diye kendimi avutmayı başarmıştımm!!
     3. vurgunu şu sıralar kalbimn aktığı ABSOLUT MUSTAFA'NIN twitterındaki kızları tek tek incelerken yaşadım.AMAN YARABBİM!!! Tüm hatunların ortak bir özelliği vardı maşallah ablalar hollanda ineğinden bozma kıvamdalar.Onların ki meme ise bendeki memecik hatta dire me bile olabilir.gece rüyalarıma girdi o memeler resmen toplaşıp baş kaldırdılar uyku tutmadı beni nefesim kesildi.oturdum benim ufaklıkları bir sakinleştirmeye çalıştım teselli ettim girdikleri bunalımdan çıkarmaya çalıştım var gücümle...Tam onları hayata döndürdüm destekli sütyenler,içinde 1 kiloluk pamuklar,çoraplar falan bir kendine geldiler geçmişte yaşanan talihsiz olayları atlattılar ve birlikte mutlu bir hayata adım attık...
     Oscar törenlerini oturmuş izliyordum ve kırmızı halıda ki UGGİE 'İ gördüm.O an kan beynime sıçradı.Hayır! tamam memelerim küçük kabul ediyorum ama güzelim ve yıllardır kendimi orada hayal etmişim hep bir meşhur olucam Burak Özcivit enişteniz olucak minik redrujlar dünyayı sallıcak diye günümün 10 saatini bunu hayal ederek geçirdim ama gel gör hayalgücü bile olmayan 4 ayaklı sevimli bir hayvancağız kırmızı halıda salınıyor. Acaba gazateciler çıkar mı bir yönetmen beni keşfeder mi,kolumdan tutup biri beni bir dizi setine götürür mü diye resmen gündüz vakti bile kırmızı rujum,stilettolarım ve iç organlarımı sıkan dar elbiselerimle etrafı süze süze geziniyorum ama ben kırmızı 3lü koltukta uzanırken o köpek neden orda!!! Hemen internete girdim bu adaletsizliğe bir dur demem gerekiyordu.Bir cast ajansına başvuru yaptım hatta neredeyse tüm cast ajanslarına başvurdum.Bendeki bu ışığı farkeden o keskin gözlü güzellikten anlayan bir cast ajansı bana sabah geri döndü bir eleme için görüşmeye çağırdılar.Pazar sabahı herkes esofmanlarla ortalıkta gezinirken,yürüyüşünü yaparken ben gelinlikten bozma şatafat örneği bir elbiseyle görüşmeye gittim.Bir ara beni NUR YERLİTAŞ YADA BÜLENT ERSOY'A benzetirler mi diyede düşündüm.Yanımda yine ÖZGE var tabiki o da ilk defa destekçim olmak yerine bir kaygılı sanki kötü yola düştüm düşücem gibi bir acıyarak bakmalar felan...Ama kararlıyım bugün UGGİE orda olabilir ama yarın ben olmalıydım!!!
     ÖZGE son dakikaya kadar tüm felaket senaryolarını yazdı sağolsun.Adamlar benim böbreklerimi söktüler,tüm iç organlarımı boşalttılar sattılar,konulu film çektiler santaj kasetleriyle beni sömürdüler,ben ucuz bir pavyonda işe başlamışım...daha neler neler:)sonunda görüşmenin olduğu yere vardık ajans sahibiyle birebir konuşma yaparken ben bir noktada yine hayal kurmaya başladım bir ara adama sürekli kafamı sallayıp ne dediğini bile dinlemiyordum.Benim planlarıma göre bu günden itibaren bir ünlüydüm artık ben.Hafta sonu DEMET AKALIN bana pijama partisine gelmiş,NUR YERLİTAŞLA oturmuş kahve falı bakıyoruz,tüm eski kocalarım benim 40 odalı malikanemde uşak olarak çalışıyorlar İVANACIĞIMLA AYAKKIBIIIII bakmaya gidiyoruz seneye bu zamanlar ÖZGE ben ve kocam çocuklarımın babası BURAK ÖZCİVİT enişteniz oscar törenine gitmişiz kırmızı halıda ben kırmızı rujumla parlıyorum..
     Ama tam o anda kendime geldim tek bir cümleyle hemde.Densiz herif 10 dakikada 100 tan örnek erdi e örneklerin sonunda hep bir KÜÇÜK MEME vardı.işte yöntmen kritelerini yazacak internette örneğin:siyah saçlı kahve gözlü KÜÇÜK MEMELİR,mesela ince belli 170 boyunda KÜÇÜK MEMELİ,mesela .......KÜÇÜK MEMELİ!!! Benim memelerin küçük olduğunu altını iyice cize cize belittiği yetmiyormuş gibi vicdansız herif hiç düşünmedi benim yavrucakların psikolojisini....Benim minoşşlar bir çekinme bir hüzün bir içine kapanma,ben hemen çeketimi kalkan yaptım korudum siper oldum o yavrucaklara.İlk modellik sözleşmeme imzamı attım evet ama memelerim 4. vurgunu yedi ve kendilerini artık toparlıyamayacak kadar dağıldılar.sonuç olarak anladım ki artık onlar için bir fedakarlık yapmamın zamanı geldi bir operasyon şart.Kırmızı halıda yürümesem de olur,hatta aynı yastığa başkoyamadığım kocalarıma bile razıyım ama bnim narin alıngan memelerimi daha fazla aşalanmaya dayanamazlar.not:PİS SAPIK ABSOLUT MUSTAFA sen beni 1 aya gör ben bu ufaklıkları uzay mekiği yapıp senin gözüne soktuğumda çok koşarsın peşimden ama ben Burak özcivitle mutlu birlikteliğime devam ediyor olacağım!!!
   

23 Şubat 2012 Perşembe

kocalarımıznerede.com: O BAL PARMAK GÖTÜNE GİRSİN

kocalarımıznerede.com: O BAL PARMAK GÖTÜNE GİRSİN: Konuya başlamadan önce sanırım tanıtmayı unuttuğum birini farkettim ÖZGE.Her kız karşı cinsden ruh ikizini ararken yüce mevlam bu konudad...

O BAL PARMAK GÖTÜNE GİRSİN

   Konuya başlamadan önce sanırım tanıtmayı unuttuğum birini farkettim ÖZGE.Her kız karşı cinsden ruh ikizini ararken yüce mevlam bu konudada dualarımı yanlış anlamış olcak ki bana hem cinsim olan bir ruh ikizi yolladı.çocukluktan beri o bozacının yanındaki şıracı, bir elmanın iki yarısı,birbirinin şakşakçısı 2 kızız biz özgeyle.Birbirimizin tüm kirli çamaşırlarını bildiğimizden olsa gerek asla bozuşma cesareti gösteremeyiz iplerimiz sım sıkı birbirimizin elinde ve en ufacık bir açığı anında kapatırız.Yine özgeyle yalnızlar ordusunun 2 konutanı olarak bu gönül işlerini ele alırken şarap bizi fazla etkilemiş olacak ki birden milattan önceki eski sevgililerimize aklımız kaydı.Ben aniden çocukluk aşkım TAYGUN'un benim için en doru erkek olduğuna kanaat getirdim en büyük destekçim yine kadim dostum ÖZGE'ydi.Hatta o okadar abarttı ki iş yine evliliğe geldi düğüne gelecek davetlilerin uyumundan,kız ve erkek tarafının ne kadar denk olduğundan,doğucak çocuğumun yüzünün bana fiziğinin babasına benzemesi sonucunda dünyaya yeni bir harika bağışlıcağımdan,düğünüde giyeceği elbiseden benim gelinliğimin üstündeki taşlara kadar anlatınca sanırım gaza geldim.Bir ara çiftetelli eşliğinde mutfakta düğün provası yapıyorduk.O anda tam bir cesur yüreğe dönüşüp hop diye tereddüt etmeden attım mesajı.hemen özgeyle elele tutuşup güçlerimizi birleştirdik evrene pozitif mesajlar yollıyalım hatta o mesajlar evin içinde kalmasın uçsun gittsin tayguna'a diye kapıyı pencereyi açtık.İletildi yazısını görünce en korktuğum şey 'sen kimsin' yanıtını almaktı herhalde ya kendimi tavana asardım yada suratımı 2ye bölüp göt haline getirip yaşamıma böyle devam ederdim.
    ve yarım saat sonra cevap geldi beni hala hatırlıyor baya eski olan sevgilim hatta o da beni özlemiş ve davet etti beni tabi bu arada saat sabah ezanına 1 buçuk saat kala kadar geç:)Bu sefer özge benim arabaya atlayıp hemen çocuğa gidip mutlu yuvamı kurmam konusunda gazlamayı ihmal etmedi.Hem onu evde yalnz bırakmak istemedim hemde bir anda atlayıp gidersem çok mu ucuz olurum diye ikilimde kalmıştım.Ama arkadaşım diye demiyorum harlemli pezevenk mübarek zorla halvete sokturucak utanmasa.ay bir ölümü görler,sen git beni boşverler, sen mutluluğun en iyisini hakediyosunlar...duyanda bizi 2 komandoyuz o vurulmuş son sözlerini söyleyen kahraman er zannedecek.Elim mecbur taygunu ben çağırdım.yarım saat sonra kafası kopasıca eski kocam damladı.Eli boş gelmesi bende derin yaralar bıraksada belli etmedim.Özge o sırada mutfak masasına tünemiş pavyondaki hayat kadını gibi açmış yok kibariye,güllü,yıldız tilbe elinde hala şarabı ( şişeyle içiyor berduşt) kart bir sesle merhaba dedi bizim oğlana.burada önemli ayrıntı özge ve taygun yıllar öncesine dayanan bir düşmanlık içindeler birbirlerini her gördüklerinde soğuk rüzgarlar estirip laf sokma yarışına girerler.Ama şaşırtıcı olan ÖZGE o gece artık kendi söylediklerine kendi inanmış olacakki tayguna olan yakınlığı şaşırtıcı.evimde yıllardır hertürlü konuyu genelde ilişkiler üstünde çalıştığımız tahtanın başına gewçti bizide karşına otutturdu ve yeni ayrıldığı sevgilisini anlatmaya başladı.İlk falso resmen çocuğa hemde hiç sevmediği çocuğa bütün yatak anılarını anlattı öyle seviştik böyle yiyiştik .ben özge dedikçe 'karışma sen artık biz taygunla sıkı dostuz deyip' devam etti 1 saniye durmak bilmedi.Hayır benim yarım akıllı arkadaşım çıktığa her çocuğa 'ilk defa öüpüşüyorum sen ilksin ' yalanını söyler hep bir de taygun 2mizinde memleketlisi sonrada ya duyulursa ya yalanım çıkarsa diye paniklicek ben biliyorum ama ne fayda susturamıyorum.
    Adam artık özgeyi dinlemekten uykusu geldi ve biz tek bir laf etmedik özge bunu farketmiş olacakki bir anda dikkatleri üstüne çekmeye başladı.arka arkaya ,her iki dakikada bir 'mesela sizin çocuğunuz olsa','mesela siz evlenseniz ben size yerleşsem',' mesela sizin düğününüzde...', diye diye çocuğun gözünü yeterince korkuttu.ben bile bir MESELA 'sından sonra yatak odasından imamla çıkıp mesela siz şimdi imam nikahı kıysanız deyip bizi evlendirecek diye ödüm koptu.Baktım bizim taygun kandırıldım hissiyle korkup kedi gibi sinince bir kenara bende biraz gevsesin diye başladım yok kulağa üflemeler,boynunu öpmeler,omzuna masaj yapmalar resmen 50 yıldır erkek görmemiş iki azgın kadın gibi kitledik çocuğu... özgede boş durmuyor tabi o da utanmasa leğeni getirip taygunun beyaz sabun esliğinde ayaklarını ovucak. SONUNDA özgenin aşk ve cinsel hikayesi bitince biz taygunla benim odama,özgede salona uymaya gitti.Benim anlayış abidesi arkadaşım yine anlayışın bokunu çıkarıp son ses kral tv açıp o saatde öyle uyumaya çalışıyor.burada bize verilen mesaj' siz dilediğiniz gibi ateşli sevişebilirsiniz ben müziği açtım sakın çekinmeyin'
    nihayet sabah oldu kahvaltı yapıcaz ama ben aniden hastalandım.özge hemen duruma el attı misafirimizi nasıl ağırlıyacağını sasrdı saskın.zaten o dönmde kısıtlı bütcemizle yaşam savası veriyoruz benim salak aradı marketi taygunun  canı Bal istiyormuş diye bir ton sey spariş etti.Bir sofra kurdiki çocuğa gör sanli bize kahvaltiya ingiliz kraliyet ailesi toplanmış gelmiş.sonunda Taygun müsade istedi ve ayaklandı Özge kapıya kadar eşlik etti benle birlikte (Bir an kusura bakma redruj hasta öpüşemediniz ama gel ben bir öpeyim seni hani sonra gittimde öpüşmeden döndüm olmasın diyecek zannettim ama o kadarını da yapmadı çok şükür)Adam kapıdan çıkınca bana aniden bir kullanılmışlık hissi geldi kendimi pappia tuvalet kagıdı gibi hissediyordum.istedği kadar kaliteli olsun adam kıçını sildi ve attı.Özge hızıraleyhiselam hemen beni sakinleştirdi yine bir elele tutuşmalar evrene pozitif mesaj göndermeler derken soluğu kuaförde aldık.Ben bir ilişkim olduğuna hatta evlilik yolunda hızla süren bir ilişkim olduğuna inanıp istanbulun en pahalı kuaförüne kendimi teslim etmişim neymiş adam beni bakımlı görsün bir plan yapmadık ama ben akşam yemeğine çıkarız diye kendimi hazırlayıp bakıma aldım kendimi.resmen tüm servetimi yatırıp kuaförden çıkınca beni koca gün aramayan Taygunu aradım tam bir salon kadını imajı çizmiş sakince konuşuyordum ki adam açıkca aramızda bişey olmadığını söyleyince işte o an alışveriş merkezinde bir sokak kadınına dönüştüm.allah belanı versin yuvan yıkılsın,kafan kopsun,çükün düşsün gibi envai çeşit bedduayı ede ede avm yi inlettim.hemen dışarı çıkıp çay içerek sakinleşmeye çalıştık ve yine anladım ki bir kocamın daha selasını okuma vaktim gelmişti bizimki az ve öz bir ilişki oldu hızlandırılmış program halinde tek günde yaşandı ve bitti.ÖZGE ve bendeniz red ruj evrene gönderdiğimiz olumlu mesajların olumsuz cevaplarını alıp götümüze baka baka ve üstüne 5 kuruşsuz evimize döndük.tüm bunları yaşarken beni gaza getiren arkadaşım özgede markete gidip aldığımız balın 45 tl olduğunu görünce sinir krizi geçirip yediği balı Tayguna her gece yatmadan önce zehir zıkkım etti.ogün bu gündür bala karşı ayrıca bir antipatimiz var.SONUÇ :sevgili hem cinslerim 1-arkadaşlarınızın gazına gelmeyin,2 hadi geldiniz sakın sevgilinize ilk günden hürmet etmeyin,3 hadi bunuda ettiniz birde evreni bu işe karıştırıp mesgul etmeyin...

BİR TAŞLA KAÇ KUŞ

    Sansasyonlarla dolu ızdırabın alasını yaşatan 1 buçuk yıllık ilişkim sona erince bende hayvanı insana çevirmek konusunda başarısız olduğumu anlayıp gerçek bir hayvanla hayatıma devam etmeye karar verdim.Hemen gidip bir kedi aldım.kızımın çişi kakası derken bir ilişkiyi daha bunalıma girmeden,ince hastalığa yakalanmadan atlattım.Yeni bir maceraya hazırdım artık bütün gece oturdum düşündüm kim olsun diye yeni damat kriterlerimin yazılı olduğu kagıdı da okuyarak yeni kocamı buldum.Tek sorun arada mesafe vardı ama bu bir engel değildi benim için! Adamı tavlayıp onun beni tavlamış olduğuna inandırmam 1 ayımı bile almadı ve hikayemin ilk esas oğlanı SADEM tez zamanda dağları delip mesafeyi aşıp hop elime düştü...Artık aynı sehirdeydik ama Türk gelenek ve göreneklerine bağlı bir kız olarak nazlanmam,istemem yan cebime koy izlenimi vermem,tüm masumiyetime inandırmam gerekiyordu.Yeni kocamla mutlu yuvayı kurmak için hali hazırda ki kedimin sorumluluğunu sademe verdim ona artık bakamıyacaktım.Tabi köprüyü geçme aşamasında değil tatlı bir kedi damızlık inek versem ona bile sahip çıkacaktı...
     Kedimle vedalaşıp duygusal anlar yaşayıp evladından kopan anne taklidini de yaptıktan sonra onu babasına teslim ettim.yalnız ilginçtir ki sadem de en az benim kadar oscarlık bir oyuncuymuş.benden aldığı kediyi (benim üzülmemem adına ) önce başından atmak için eski kız arkadaşına kakalamaya çalışıp başarılı olamamış sonrasındada kediyi ölüm döşeğine getirene kadar harap etmiş.bunları nereden biliyorum derseniz ilişki konu olunca FBI kadar başarılıyım.ama ne yazık ki bunları geç öğrendim.Şimdi üzülüp adama hesap sorduğumu ,kandırılmış her kadın gibi ağlayıp içime kapandığımı güvenimin zedelendiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!!!
     Bu maduriyeti hemen kullanmam gerektiğini düşünüp gözüme daha yıllar önce kestirdiğim baklavası bol yakışıklı koca adayım EMRE ile sohbete koyuldum.Hayvan sever tarafımı gözüne sokup kedimle ilgili ne kadar kaygılı olduğumu ve ona sıcak bir yuva aradığımı kafasına iyice kaktım.Tamda bir evcil hayvan edinme kararı verdiği dönemde hem ben hem kedim emre'nin sevkatinden yararlanabiliriz diye düşündüm muhabbet iyiyce ilerleyip kediyi almak için yanıma gelmesi konusunda karara vardık.Tabi bir engel vardı önce kedimi sadem den almalıydım.Herşeye ragmen dost kalabilen,asil ve medeni eski sevgili ben kediyi alayımda yeni yuvamı kurayım diye sohbete tekrar başladım.Bildiğim hiç birşeyi belli etmeden,her yalanında milyon tane beddua edip adama yemişim taklidi yapa yapa beklenilen zaman geldi.kedim için defalarca aradım en sonunda beni yanına götürüken            
ters tavrına dayanamayıp seviyomuşum taklidi yaparak durumu anlamaya çalıştım. pat diye ' benim sevgilim var dedi' o an al beni kaynar kazana at ve yahnimi yap o derece malım yani.1 hafta öncesine kadar kedi die başladığımız muhabbet adamın her gece bana ilanı aşkıyla sonlanmış ben kendimi vazgeçilmez dünya güzeli bir kadın olarak görüyorum ne ara sevgiliyi yaptın hadi yaptın neden bana peşinden koşan aşık kız muamelesi yapıyosun bendeki de gurur ama kırılmaz ki böyle allahın cezası sütlaç bozuntusu.
   Eve gittiğim an aklım başıma geldi facebookta 'redruj ben nezaman geleyim kediyi almaya sen ne zman müsaitsin?'' mesajını görünce emreden, adama da ' ben seni tavlamaya çalışıyorum eski sevgilimlede bu bahaneyle görüşüyorum ama kediyi elinden alamadım başka bahara '' diyemiyeceğim için kurulmamış yuvamı yıkıp face imi kapattım:(
   Artık aile kurmak için kedimi kullanamıyacağımı aklıma sokmuşken yüce Allahın bir mucizesi hemen imadadıma yetişti.Tesadüf gittiğim bir mekanda sademle ilgili kişilerle tanışınca kedimin yerini öğrendim ve kedim çocukluk aşkım ABSOLUT MUSTAFANIN ELİNDEYMİŞ.Tek bir sorun vardı bizim absolut sademle nerdeyse aynı kaptan yiyip aynı deliğe sıçıyordu.Hemen yine masum ve madur kız,acılı bir anne hatta dalından koparılmış bir çiçek moduna girip gerekli bağlantıyı kurup absolut'a ulaştım.Kibarlıktan ölmek üzere olan ben bir taraftan adama mağdur olduğumu inandırmalı bir taraftanda oy toplamalıydım.Herşey başarılı tabi yine uçanı da kaçanıda yakalamakta ustayım.kedim sayesinde bu 3. kocam daha ne kadar kullanabilirim bilmiyorum.Ama bu hayatta anladım ki silahın varsa tutukluk yaptı diye atmıcaksın bir kenara son ana kadar devam et kullanmaya!!!

22 Şubat 2012 Çarşamba

LOVE ME BACK



Love Me Back. Allah yardımcımız olsun. Ama olmamamış CANCIAAAMM otur sıfır!! diyesim geldi. Bu N yaa. Hayır ben mi anlamıyorum acaba bu işten! ama YOK CIK TÜH KAKA yani bu şarkıda. Bu BONOMOnun çocukluğuna inmek istiyorum bu sahne performansını görünce. Çocukluğundaki 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda hiçmi sahne gösterisinde küçük bir rol bile vermemişler yahu buna. Adam fırsat bu fırsat sahneye atladım sonunda der gibi saçmaladıda saçmaladı, agzını yüzünü bi değişik yaptı, eli ayagı durmadı, bir dans etmeler falan. İzlerken NAPIOOOOONNNN OOOOOOOLUM SEEEN diye bağırdım ama duyuramadım evden sesimi sanırsam. İnşallah Bu özgün dansından sıyrılırda güzel bir sahne şovu hazırlarlar yoksa benim ülkemin güzel bakan insanı bu olmamalı yani:) Bide TRT biraz para versin bu adama Hint fukarası gibi atlamasın sahneye! giyinsin kuşansın, zaten adam çirkin-MODİFİYE ŞART!!

KISACA BEN

    ilk yazımdan sonra şöyle bir düşündüm kimim ben belki merak ederler diye bunu yazayım dedim.İhtişama bir düşkünlüğüm var HERKONUDA.Mesela kıyafet!! gittiğim her düğünde gelinden daha gelin,sünnette sünnet annesi ,herhangi bir açılışta mekan sahibi,sıradan bir halk konserinde bile sahneden aşağa düşmüş sanatçı gibiyim.Kırmızı rujum savaş boyam gibidir. Sabah kahvaltıya giderken bile hiç utanmadan sürerim, eksik etmem.Her gün sade olmaya karar verir, uyanduğumda saçıma krepe atıp derin sırt dekoltesi elbiselerimden birini giyip kırmızı rujumu sürüp bakkala ekmek almaya giderim. Dedim ya, şatafatı seviyorum diye en sade halim BÜLENT ERSOYu solladı sollıcak :)



     İlişkilerim de ise yarına nikah masasına oturacak heycanlı bir gelin gibi başlamama rağmen sevgiliye yakışacak damatlık rengine karar verene kadar kendimi terkedilmiş buluyorum!! Oysa ki çocuklarımızın adını bile kendi ismim ve onun ismini kesip biçip anlamlı hale getirip koyuyorum ama bu bile benim ani terkedilişlerime mani olamadı. Bahtsız bedevi çölde kutup ayısına rastlıyo die onu bile yer yer kıskanmıyor değilim hani.
    Savaşçı bir kişiliğim var ama asla yılmadım yogada,plateste,spor salonlarında,konserde,sokakta,solaryum salonunda hatta cenaze törenlerinde bile bir ihtimal diye gözü kulağı hep açık tuttum.Bulmakta hiç sorun çekmedim.Her bir sevgilimi kocam gibi benimsediğim için ölen kocanın ardından 40 ı çıkmadan yenisini bulmakta ustayım.Kırkı çıkmadan koca bulmakta sorun yok da 40 gün onu hayatta tutmakta sorunum var.
     Ayrıca halimi çevrede garipseyen dostlarıma verilecek en manidar yanıtta 'ANNEM'..Dünya harikası yarattığına inanır, yıllardır; o harika benim tabi :) Terkedildiğimi söylediğimde bile ısrarla 'Hayır o seni terketmedi! sen terketmişsindir' deyip beni bile inandırır bu duruma. Tesadüfen sokakta karşılaşıp hal hatır sorduğum eli yüzü düzgün her erkek arkadaşımın arkasından 'Aayyy bu da aşık değil mi sana?? ama olmaz boyu kısa sanki! hem ne iş yapıyor o cocuk?' diye sormayıda asla ihmal etmez. Sokak ortasında arkadaş olduğumuzu defalarca söylememe ragmen annem yarına beni istemeye geliceklermiş de bende gelin olup gidiyormuşum gibi abarttıkça abartır. O kadar abartır ki , kardeşim dediğim çocuğun gerçekten benle ciddi düşündüğüne inanır, inanmaklada kalmaz kendimi bianda Leyla, O nuda bana yana yakıla aşık Mecnun yapıveririm. Eh GEN bu! anam nasılki ben nasıl olayım...
     İlişkilerimdeki bahtsızlığıma ragmen sonrasında ağlayan üzüntüden heder olmuş, verem olmasına ramak kalmış bir kız düşünmeyin!! acı çekmek konusundada sorumlarım var.Ne zaman giden sevgilinin arkasından 1 şişe şarabımı açıp cengiz kurtoğlu eşliğinde damar yapmaya kalksam sanki benim hiç derdim yokmuş gibi kendimi sanat camiasında ayrılan çiftlerin yasını tutarken buluyorum.  Yıllar oldu demet akalın-ibrahim kutluay ayrılalı belki demet akalın bile artık düşünmüyor ama ben...her seferinde demete atılan kazığın acısıyla 1 şişe şarabı içip onlar için anıra anıra ağlayıp, BU YAPILIR MI BEEE! diye bağrınıp, sonunda sızıp kalıyorum.
     Kısaca ben işte böyle bir insanım her normal insanın günlük olarak yaptığı bir şeyi bile nasıl oluyor bilmiyorum ama başımı belaya  sokmadan , ilginç tesadüfler yaşamadan, tuhaf anılar edinmeden asla sonlandırmam...

Olmaz Olsun :(

İlk yazım hayatımda beni en çok etkileyen  haberle ilgili olmalıydı.İnsanın gelecekten korkmasına sebep bu haber, bir yandanda 14 şubatlardaki yalnızlıklarını düşününce benim gibi insanlarda varmış ve dünya evlerine girilebiyolarmış, yani o çok beğendiğim-imrendiğim gelinliklerden birini baaaaaaaak bende giyebilirmişim dedirtiyor.Tabi yinede sonumun  Allah esirgesin dediğim ilk ve tek haberidir bu. Evler yanar, trafik kazaları olur, deprem olur, afet olur ama YOK YOK bu olmaz. Böyle bir SON en beteri en! Kimi zaman tüm erkeklerin kafaları kopsun, olmaz olsunlar, ben hepsine koca bir kuyu kazıyım sonrada hepsinin kıcına 1234567876543 numaralı yaptırmıs olduğum özel ayakkabımla patlatıp kuyunun içine ayıtım sonrada belediyenin özel vinçleriylede üstlerine toprak atıyım bile demiş olabilirim ama genede sonumuz kedi köpekle dolu bir ev olmasın!! bizimde bir eşimiz olsun ALLAH peygamber aşkı için.
İşte bana kendimi bu denli sorgulatan O HABER!!!


Kendisiyle evleniyor!

Tayvanlı Chen Wei-yih (30) 30 kişilik “damatsız” düğününde kendisiyle evlenecek



DIŞ HABERLER
 Erkeklerden umudunu kestiğini fakat üzerinde evlilikle ilgili hissettiği sosyal baskı nedeniyle kendisiyle dünya evine girmeye karar verdiğini söyleyen Chen, “Otuz yaş benim için önemli bir dönüm noktası. İş hayatım iyi gidiyor fakat bir eş bulamadım. Evliliğe karşı değilim ama umarım gelenekler karşısında bir farklılık yaratabilirim” dedi. Chen, gün geçtikçe daha fazla kadının bunu tercih edeceğini düşünüyor. Törenden sonra Avustralya’ya balayına gidecek olan genç kadın, yasal olarak kendisiyle evlenemediği için ileride tanıştığı bir erkekle evlenebileceğini söyledi.